Zengin dünyanın konut krizi henüz bitmedi ve uzmanlar, pandeminin neden olduğu konut fiyatlarında artışın kalıcı olabileceği konusunda uyarıyorlar. Ekonomist dergisi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, enflasyonun yükselmesi, merkez bankalarının faiz oranlarını artırması ve iş piyasasının zayıf kalması gibi faktörler, konut fiyatlarındaki yükselişi destekliyor. Bu da, düşük ve orta gelirli ailelerin konut sahibi olma hayallerini zorlaştırıyor.
Dergide yayınlanan makalede, konut fiyatlarındaki yükselişin sadece birkaç ülkede değil, zengin dünyanın genelinde yaygın olduğu belirtildi. Özellikle, ABD, İngiltere, Kanada ve Avustralya gibi ülkelerde, ev fiyatları son birkaç yılda hızla arttı. Bunun yanı sıra, Japonya, İtalya ve İspanya gibi ülkelerde ise ev fiyatları hala 2008 küresel finans krizi öncesindeki seviyelerinin altında seyrediyor.
Araştırmacılar, konut fiyatlarında görülen yükselişin, mülk sahipleri için servet yaratırken, düşük ve orta gelirli aileler için konut sahibi olmayı zorlaştırdığına dikkat çekti. Bu da, özellikle pandeminin neden olduğu iş kayıpları ve gelir kayıplarıyla birleştiğinde, konut krizinin büyümesine neden oluyor.
Araştırmacılar, özellikle gençlerin ve düşük gelirli ailelerin konut sahibi olmalarının zorlaşması nedeniyle, sosyal hareketsizliğin artabileceği konusunda uyarıyorlar. Konut fiyatlarındaki yükseliş, özellikle toplumsal eşitsizliği artırırken, evsizliğin ve barınma sorunlarının artmasına da neden oluyor.
Ayrıca, konut fiyatlarındaki yükselişin ekonomik büyüme üzerinde de olumsuz etkileri olabilir. Düşük ve orta gelirli ailelerin konut sahibi olma hayallerinin zorlaşması, tüketim harcamalarını azaltabilir ve nihayetinde ekonomik büyümeyi yavaşlatabilir.
Uzmanlar, konut krizini çözmek için kamu politikalarının etkili bir şekilde uygulanması gerektiğine dikkat çekiyorlar. Bu politikalar arasında, konut üretimini artırmak, konut kiralarını düzenlemek ve konut kredilerine erişimi kolaylaştırmak gibi adımlar takip edilebilir.